Online Fm

Her Güzelligin Bir Bedeli Vardır ((: Sende Bu Güzellikden Yararlanmak İçin Lütfen Üye Olunuz...!

Join the forum, it's quick and easy

Online Fm

Her Güzelligin Bir Bedeli Vardır ((: Sende Bu Güzellikden Yararlanmak İçin Lütfen Üye Olunuz...!

Online Fm

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Paylaşımda Kalite..


    TEMEL.....

    _____Captain_JaCk_____
    _____Captain_JaCk_____


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 128
    Yaş : 35
    Nerden : İzmir
    Lakap : SeKo
    Rep Puanı : 0
    Rep Gücü : 0
    Kayıt tarihi : 03/03/09

    TEMEL..... Empty TEMEL.....

    Mesaj  _____Captain_JaCk_____ Salı Mart 03, 2009 2:58 am

    YAVAŞLA

    Temel otobanda köklemiş gazı, gidiyor... Bakmış bir tabela: "YAVAŞLA 80 km." Hızını o an 80'e indirmiş Temel. Az sonra bir tabela daha: "YAVAŞLA 60 km." Temel 60'a inmiş. Merakla giderken yeniden bir tabela: "YAVAŞLA 40." - "Yolda çalışma var galiba!" deyip 40'a düşürmüş hızını. Epeyce sonra yine bir tabela: "YAVAŞLA 15 km." Talimata uyarak 15 km.'ye düşmüş Temel. Yolun en sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş: "YAVAŞLA'YA HOŞ GELDİNİZ, NÜFUS: 2500"










    Temelle Fadime bir dağ evinde yaşıyorlarmış. Dağda gazete olmadığı için Temel Fadimeyi her gün kasabaya gazete almaya gönderirmiş. Her gün gazete almaktan sıkılan Fadime nin aklına bir fikir gelmiş. Kasabadan aynı gün aynı gazeteden on tane almış ve eve saklamış. Temel istedikçe gazeteleri vermiş. Dördüncü gün Temel karısını çağırmış. Fadime Temelin bu oyunu anladığını zannetmiş ve korkarak Temelin yanına gitmiş, tam kızacak diye düşünürken Temel şöyle demiş: 'yahu şu dünyada ne aptal insanlar var. Dört gündür aynı adam aynı yerde aynı ağaca çarpıyor.'







    bir kilo


    Temel İstanbul'a gittikten sonra bir otele yerleşir.Otelin tuvaletleri o kadar temizdir ki sıçmaya kıyamaz.Bir poşete sıçıp atacağı yer arar.Tam o saatlerde 1 kilo altın çalınmıştır.Polisler Temel'i elinde poşet ile sarılı bir şey görünce hemen yakalarlar.Poşetin içine bakmadan tartarlar,tam 750 gr. dır.Bunun 250 gr. nı ne yaptın deyip bir güzel döverler.Sonra poşedin içindekinin altın olmadığı anlaşılır ve Temel'i serbest bırakırlar.Temel bu olaydan sonra köye geri döner.Köy ahalisi:
    Temel'e:
    -İstanbul nasıldı biz de gidelim mi?
    diye sorarlar.
    Temel ise:
    -Siz siz olunda sakın İstanbul'a gitmeyin.İstanbul da 1 kilo sıçmayanın ağzına sıçıyorlar.







    Temel'in ineği hastalanmış.
    Hangi veterinere götürmüşse bir türlü iyileşmemiş inek...
    Temel biçare bir şekilde düşünürken ellerini açıp Allah'a yalvarmış:
    "Yarabbi sen ineğimi iyi et... İyi edersen 15 gün oruç tutarım..." diye..
    Bu hayvan iki günden fazla yaşamaz diyen veterinerlere rağmen inek iyileşmiş..
    Bizim Temel 15 gün oruç tutmuş. 16. gün inek ölmüş.
    Temel ne yapacağını şaşırmış. İnek ölü.. Havadan 15 gün de tutulan oruç.
    Ellerini açıp "Yarabbi sen sanıyorsun ki Temel aptaldır, hiç itiraz kabul etmem.
    İneği kurbana sayar, tuttuğum oruçları da Ramazan'dan düşerim hiç kusura bakma."








    Temel doktora gitmiş:
    - Doktor bey, Bizum Fadime sağır herhalde, sorularima cevap vermeyi...
    - Karınızın sağırlık derecesini ölçelim. Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp soruyu tekrarlayın. Ne kadar mesafede duyuyor bilelim.
    Temel, deneme yapmak için eve gittiğinde Fadime'yi yemek yaparken bulmuş:
    - Karıcuğum bugün yemekte ne var?
    Ses yok... Beş adım yaklaşıp bir daha sormuş. Çıt yok... Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş:
    - Kiz Fadime saa diyrum, yemekte ne var?
    - Bak Temel, dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var...









    TEMEL'İN ÖFKESİ
    Bir İngiliz, bir Alman, bir Fransız ve Temel, aynı uçakta seyahat etmektedir. İngiliz, bir telefon görüşmesinden sonra, "açın kapıyı, atacağım kendimi aşağıya" diye bağırmaya başlar. Sakinleştirip, ne olduğunu sorarlar. "Şimdi duydum, annem genel eve düşmüş" der. Bir süre sonra Alman bir telefon görüşmesi yapar ve o da "açın kapıyı atacağım kendimi" diye feryad eder. Onu da yatıştırıp ne olduğunu sorarlar. O da aynı cevabı verir. Az sonra bir telefon görüşmesi yapan Fransız da "açın kapıyı, atacağım kendimi aşağıya" diye bağırır. Onu da güç bela teselli edip ne olduğunu sorarlar. Fransız da annesinin genel eve düştüğünü söyler söylemez, Temel büyük bir öfkeyle yerinden fırlar:
    -Açun ulan kapiyi, atacağum kendumi aşağiya!
    Temel'i büyük güçlükle tutmaya çalışırken sorarlar:
    -Sana ne oldu ki?
    Temel:
    -Ula bu kadar orosbi cocuğunun arasinda duracağuma atarum kendumi aşağiya daha eyi daa!!













    UZAKLAŞTIK

    Temel ile Dursun bir gün ava gitmişler. İri bir geyik avlayıp geri dönerlerken çok ağır olan geyiği birer boynuzundan beraberce tutarak köylerine doğru yola koyulmuşlar. Köye beşyüz metre kala köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görüp Temel ile Dursun'u tebrik ettikten sonra geyiği böyle taşımaları halinde etinin sertleşeceğini söyleyerek kuyruğundan çekerek taşımalarını önermiş. Temel ile Dursun da kuyruğundan çekerek taşımaya başlamışlar. Bir süre sonra çok yorulmuşlar ve Dursun Temel'e dönüp : - "Ula Temel biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur. Baksana köyden epeyce uzaklaştık..."








    OLURSA OLSUN

    Temel ile Dursun ilk defa İstanbul'a gelmişler.. Bir sokaktan geçerken kadının biri onlara "araba mı park eder misiniz?" diye sormuş. Onlar da "bizimle birer kere birlikte olursan ederiz", demişler. Kadın "tamam" demiş, kadının evine gitmişler. Kadın cebinden iki prezervatif çıkararak "biz bunları çocuğumuz olmasın diye takıyoruz, alın siz de takın" demiş. Temel'le Dursun "tamam" demişler. Aradan aylar geçtikten sonra Temel ile Dursun tarlada çalışırken, Dursun Temel'e: - "ula ben bu şeyden sıkıldım, o kadının da çocuğu olursa olsun; artık bunu çıkarıyorum ben", demiş.








    YUNUS BALIĞI

    Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum!"





    Banka Soygunu

    Temel ile Dursun Amerika da yasarlarken paralari bitmis ve bir banka soymayi
    kafalarina koymuslar. Gece yarisi olmus, Dursun ve Temel kapilari açip içeride
    kasalari aramaya koyulmuslar. Temel bir kasa görmüş, açmislar ve içinden bir
    kase muhallebi çikmis. E bu kadar ugrastik bosa gitmesin demisler ve bunu
    Temel afiyetle yemis. Daha sonra bir kasa daha görmüsler ve onu da açmislar
    bir kase muhallebi daha. Bunu da Dursun yemis. Tabii ikisi de sasirmis koca
    bankada nasil para olmaz diye ve orayi terk etmisler.
    Ertesi gün gazetelerde manset : "Dünyanin en büyük Sperm Bankasi soyuldu!..

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 6:13 am